ÇOCUK KORUMA
KANUNU
Kanun Numarası : 5395
Kanun Kabul Tarihi : 03/07/2005
Resmi Gazete Tarihi : 15/07/2005
Resmi Gazete Sayısı : 25876
BİRİNCİ KISIM : AMAÇ, KAPSAM, TEMEL İLKELER, KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ
TEDBİRLER
BİRİNCİ BÖLÜM : AMAÇ, KAPSAM, TANIMLAR VE TEMEL İLKELER
AMAÇ
Madde 1 - (1) Bu Kanunun amacı, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların
korunmasına, haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin
usûl ve esasları düzenlemektir.
KAPSAM
Madde 2 - (1) Bu Kanun, korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler
ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl
ve esaslarına, çocuk mahkemelerinin kuruluş, görev ve yetkilerine ilişkin
hükümleri kapsar.
TANIMLAR
Madde 3 - (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış
kişiyi; bu kapsamda,
1. Korunma ihtiyacı olan çocuk: Bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve
duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan, ihmal veya istismar
edilen ya da suç mağduru çocuğu,
2. Suça sürüklenen çocuk: Kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili
işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği
fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuğu,
b) Mahkeme: Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerini,
c) Çocuk hâkimi: Hakkında kovuşturma başlatılmış olanlar hariç, suça
sürüklenen çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında uygulanacak
tedbir kararlarını veren çocuk mahkemesi hâkimini,
d) Kurum: Bu Kanun kapsamındaki çocuğun bakılıp gözetildiği, hakkında
verilen tedbir kararlarının yerine getirildiği resmî veya özel kurumları,
e) Sosyal çalışma görevlisi: Psikolojik danışmanlık ve rehberlik,
psikoloji, sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun meslek
mensuplarını,
İfade eder.
TEMEL İLKELER
Madde 4 - (1) Bu Kanunun uygulanmasında, çocuğun haklarının korunması amacıyla;
a) Çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına
alınması,
b) Çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi,
c) Çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tâbi tutulmaması,
d) Çocuk ve ailesi bilgilendirilmek suretiyle karar sürecine katılımlarının
sağlanması,
e) Çocuğun, ailesinin, ilgililerin, kamu kurumlarının ve sivil toplum
kuruluşlarının işbirliği içinde çalışmaları,
f) İnsan haklarına dayalı, adil, etkili ve süratli bir usûl izlenmesi,
g) Soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam
gösterilmesi,
h) Kararların alınmasında ve uygulanmasında, çocuğun yaşına ve gelişimine
uygun eğitimini ve öğrenimini, kişiliğini ve toplumsal sorumluluğunu
geliştirmesinin desteklenmesi,
i) Çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en
son çare olarak başvurulması,
j) Tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare
olarak görülmesi, kararların verilmesinde ve uygulanmasında toplumsal
sorumluluğun paylaşılmasının sağlanması,
k) Çocukların bakılıp gözetildiği, tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda
yetişkinlerden ayrı tutulmaları,
l) Çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde, yargılama ve kararların yerine
getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik
önlemler alınması,
İlkeleri gözetilir.
İKİNCİ BÖLÜM : KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER
KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER
Madde 5 - (1) Koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun öncelikle kendi aile
ortamında korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık, eğitim, bakım, sağlık ve
barınma konularında alınacak tedbirlerdir. Bunlardan;
a) Danışmanlık tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk
yetiştirme konusunda; çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili
sorunlarının çözümünde yol göstermeye,
b) Eğitim tedbiri, çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak
devamına; iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna
gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre
ait işyerlerine yerleştirilmesine,
c) Bakım tedbiri, çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir
nedenle görevini yerine getirememesi hâlinde, çocuğun resmî veya özel bakım
yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara
yerleştirilmesine,
d) Sağlık tedbiri, çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve
tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbî bakım ve rehabilitasyonuna,
bağımlılık yapan Maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına,
e) Barınma tedbiri, barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı
tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya,
Yönelik tedbirdir.
(2) Hakkında, birinci fıkranın (e) bendinde tanımlanan barınma tedbiri
uygulanan kimselerin, talepleri hâlinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur.
(3) Tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla
birlikte veli veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin
desteklenmesi suretiyle tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması hâlinde;
çocuk, bu kişilere teslim edilir. Bu fıkranın uygulanmasında, çocuk hakkında
birinci fıkrada belirtilen tedbirlerden birisine de karar verilebilir.
KURUMA BAŞVURU
Madde 6 - (1) Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim
kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Çocuk ile çocuğun
bakımından sorumlu kimseler çocuğun korunma altına alınması amacıyla Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna başvurabilir.
(2) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen
olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhâl yapar.
KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİR KARARI ALINMASI
Madde 7 - (1) Çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı; çocuğun
anası, babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu ve Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re'sen çocuk
hâkimi tarafından alınabilir.
(2) Tedbir kararı verilmeden önce çocuk hakkında sosyal inceleme
yaptırılabilir.
(3) Tedbirin türü kararda gösterilir. Bir veya birden fazla tedbire karar
verilebilir.
(4) Hâkim, hakkında koruyucu ve destekleyici tedbire karar verdiği çocuğun
denetim altına alınmasına da karar verebilir.
(5) Hâkim, çocuğun gelişimini göz önünde bulundurarak koruyucu ve
destekleyici tedbirin kaldırılmasına veya değiştirilmesine karar verebilir. Bu
karar acele hâllerde, çocuğun bulunduğu yer hâkimi tarafından da verilebilir.
Ancak bu durumda karar, önceki kararı alan hâkim veya mahkemeye bildirilir.
(6) Tedbirin uygulanması, onsekiz yaşın doldurulmasıyla kendiliğinden sona
erer. Ancak hâkim, eğitim ve öğrenimine devam edebilmesi için ve rızası alınmak
suretiyle tedbirin uygulanmasına belli bir süre daha devam edilmesine karar
verebilir.
(7) Mahkeme, korunma ihtiyacı olan çocuk hakkında, koruyucu ve destekleyici
tedbir kararının yanında 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu
hükümlerine göre velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması
hususlarında da karar vermeye yetkilidir.
TEDBİRLERDE YETKİ
Madde 8 - (1) Korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici
tedbirler, çocuğun menfaatleri bakımından kendisinin, ana, baba, vasisi veya
birlikte yaşadığı kimselerin bulunduğu yerdeki çocuk hâkimince alınır.
(2) Tedbir kararlarının uygulanması, kararı veren hâkim veya mahkemece en
geç üçer aylık sürelerle incelettirilir.
(3) Hâkim veya mahkeme; denetim memurları, çocuğun velisi, vasisi, bakım ve
gözetimini üstlenen kimselerin, tedbir kararını yerine getiren kişi ve
kuruluşun temsilcisi ile Cumhuriyet savcısının talebi üzerine veya re'sen
çocuğa uygulanan tedbirin sonuçlarını inceleyerek kaldırabilir, süresini
uzatabilir veya değiştirebilir.
ACİL KORUNMA KARARI ALINMASI
Madde 9 - (1) Derhâl korunma altına alınmasını gerektiren bir durumun varlığı
hâlinde çocuk, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından bakım ve gözetim
altına alındıktan sonra acil korunma kararının alınması için Kurum tarafından
çocuğun Kuruma geldiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde çocuk hâkimine
müracaat edilir. Hâkim tarafından, üç gün içinde talep hakkında karar verilir.
Hâkim, çocuğun bulunduğu yerin gizli tutulmasına ve gerektiğinde kişisel
ilişkinin tesisine karar verebilir.
(2) Acil korunma kararı en fazla otuz günlük süre ile sınırlı olmak üzere
verilebilir. Bu süre içinde Kurumca çocuk hakkında sosyal inceleme yapılır.
Kurum, yaptığı inceleme sonucunda, tedbir kararı alınmasının gerekmediği
sonucuna varırsa bu yöndeki görüşünü ve sağlayacağı hizmetleri hâkime bildirir.
Çocuğun, ailesine teslim edilip edilmeyeceğine veya uygun görülen başkaca bir
tedbire hâkim tarafından karar verilir.
(3) Kurum, çocuk hakkında tedbir kararı alınması gerektiği sonucuna varırsa
hâkimden koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilmesini talep eder.
BAKIM VE BARINMA KARARLARININ YERİNE GETİRİLMESİ
Madde 10 - (1) Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından, kendisine intikal
eden olaylarda gerekli önlemler derhâl alınarak çocuk, resmî veya özel
kuruluşlara yerleştirilir.
ÇOCUKLARA ÖZGÜ GÜVENLİK TEDBİRİ
Madde 11 - (1) Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça
sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü
güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.
AKIL HASTALIĞI
Madde 12 - (1) Suça sürüklenen çocuğun aynı zamanda akıl hastası olması hâlinde,
26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31 inci Maddesinin birinci
ve ikinci fıkraları kapsamına giren çocuklar hakkında, çocuklara özgü güvenlik
tedbirleri uygulanır.
TEDBİR KARARLARINDA USÛL
Madde 13 - (1) Bu Kanunun 7 nci Maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen durumlar
hariç olmak üzere, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklarla
korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında duruşma yapılmaksızın tedbir kararı
verilir. Ancak, hâkim zaruret gördüğü hâllerde duruşma yapabilir.
(2) Tedbir kararının verilmesinden önce yeterli idrak gücüne sahip olan
çocuğun görüşü alınır, ilgililer dinlenebilir, çocuk hakkında sosyal inceleme
raporu düzenlenmesi istenebilir.
KANUN YOLU
Madde 14 - (1) Bu Kanun hükümlerine göre, çocuk hâkimi tarafından alınan tedbir
kararlarına karşı itiraz yolu açıktır. İtiraz, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanununun itiraza ilişkin hükümlerine göre en yakın çocuk
mahkemesine yapılır.
İKİNCİ KISIM : SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA
BİRİNCİ BÖLÜM : SORUŞTURMA
SORUŞTURMA
Madde 15 - (1) Suça sürüklenen çocuk hakkındaki soruşturma çocuk bürosunda
görevli Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır.
(2) Çocuğun ifadesinin alınması veya çocuk hakkındaki diğer işlemler
sırasında, çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurulabilir.
(3) Cumhuriyet savcısı soruşturma sırasında gerekli görüldüğünde çocuk
hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanmasını çocuk hâkiminden
isteyebilir.
ÇOCUĞUN GÖZALTINDA TUTULMASI
Madde 16 - (1) Gözaltına alınan çocuklar, kolluğun çocuk biriminde tutulur.
(2) Kolluğun çocuk biriminin bulunmadığı yerlerde çocuklar, gözaltına
alınan yetişkinlerden ayrı bir yerde tutulur.
İŞTİRAK HÂLİNDE İŞLENEN SUÇLAR
Madde 17 - (1) Çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, soruşturma ve
kovuşturma ayrı yürütülür.
(2) Bu hâlde de çocuklar hakkında gerekli tedbirler uygulanmakla beraber,
mahkeme lüzum gördüğü takdirde çocuk hakkındaki yargılamayı genel mahkemedeki
davanın sonucuna kadar bekletebilir.
(3) Davaların birlikte yürütülmesinin zorunlu görülmesi hâlinde, genel
mahkemelerde, yargılamanın her aşamasında, mahkemelerin uygun bulması şartıyla
birleştirme kararı verilebilir. Bu takdirde birleştirilen davalar genel
mahkemelerde görülür.
ÇOCUĞUN NAKLİ
Madde 18 - (1) Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak; zorunlu
hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden
bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından
gerekli önlem alınabilir.
KAMU DAVASININ AÇILMASININ ERTELENMESİ
Madde 19 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.39.md)
(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı Ceza Muhakemesi Kanunundaki koşulların
varlığı halinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir.
Ancak, bu kişiler açısından erteleme süresi üç yıldır.
ADLÎ KONTROL
Madde 20 - (1) Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma veya kovuşturma
evrelerinde adlî kontrol tedbiri olarak Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu
Maddesinde sayılanlar ile aşağıdaki tedbirlerden bir ya da birkaçına karar
verilebilir:
a) Belirlenen çevre sınırları dışına çıkmamak.
b) Belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı yerlere gidebilmek.
c) Belirlenen kişi ve kuruluşlarla ilişki kurmamak.
(2) Ancak bu tedbirlerden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının
anlaşılması veya tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama kararı verilebilir.
TUTUKLAMA YASAĞI
Madde 21 - (1) Onbeş yaşını doldurmamış çocuklar hakkında üst sınırı beş yılı aşmayan
hapis cezasını gerektiren fiillerinden dolayı tutuklama kararı verilemez.
İKİNCİ BÖLÜM : KOVUŞTURMA
DURUŞMA
Madde 22 - (1) Çocuk, velisi, vasisi, mahkemece görevlendirilmiş sosyal çalışma
görevlisi, çocuğun bakımını üstlenen aile ve kurumda bakılıyorsa kurumun
temsilcisi duruşmada hazır bulunabilir.
(2) Mahkeme veya hâkim, çocuğun sorgusu veya çocuk hakkındaki diğer
işlemler sırasında çocuğun yanında sosyal çalışma görevlisi bulundurabilir.
(3) Duruşmalarda hazır bulunan çocuk, yararı gerektirdiği takdirde duruşma
salonundan çıkarılabileceği gibi sorgusu yapılmış çocuğun duruşmada hazır
bulundurulmasına da gerek görülmeyebilir.
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI
Madde 23 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.40.md)
(1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda, Ceza
Muhakemesi Kanunundaki koşulların varlığı halinde, mahkemece hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Ancak, bu kişiler
açısından denetim süresi üç yıldır.
UZLAŞMA
Madde 24 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.41.md)
(1) Ceza Muhakemesi Kanununun uzlaşmaya ilişkin hükümleri suça sürüklenen
çocuklar bakımından da uygulanır.
ÜÇÜNCÜ KISIM : MAHKEMELER VE CUMHURİYET SAVCILIĞI
BİRİNCİ BÖLÜM : MAHKEMELERİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİSİ
MAHKEMELERİN KURULUŞU
Madde 25 - (1) Çocuk mahkemesi, tek hâkimden oluşur. Bu mahkemeler her il merkezinde
kurulur. Ayrıca, bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde
tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu
görüşü alınarak kurulabilir. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde çocuk
mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler
numaralandırılır. Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı
bulunmaz. Mahkemelerin bulunduğu yerlerdeki Cumhuriyet savcıları, çocuk
mahkemeleri kararlarına karşı kanun yoluna başvurabilirler.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur
ve mahkeme bir başkan ve iki üye ile toplanır. Bu mahkemeler bölgelerin coğrafi
durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen yerlerde Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak kurulur. İş durumunun gerekli
kıldığı yerlerde çocuk ağır ceza mahkemelerinin birden fazla dairesi
oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır.
MAHKEMELERİN GÖREVİ
Madde 26 - (1) Çocuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev
alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak
davalara bakar.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemesi, çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza
mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar.
(3) Mahkemeler ve çocuk hâkimi, bu Kanunda ve diğer kanunlarda yer alan
tedbirleri almakla görevlidir.
(4) Çocuklar hakkında açılan kamu davaları, Kanunun 17 nci Maddesi
hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu Kanunla kurulan mahkemelerde görülür.
MAHKEMELERİN YARGI ÇEVRESİ
Madde 27 - (1) Çocuk mahkemelerinin yargı çevresi, kurulduğu il ve ilçenin mülkî
sınırlarıyla belirlenir.
(2) Çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi
ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır.
(3) Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak çocuk mahkemeleri
ile çocuk ağır ceza mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine veya
değiştirilmesine Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunca karar verilir.
HÂKİMLERİN ATANMALARI
Madde 28 - (1) Mahkemelere, atanacakları bölgeye veya bir alt bölgeye hak
kazanmış, adlî yargıda görevli, tercihan çocuk hukuku alanında uzmanlaşmış,
çocuk psikolojisi ve sosyal hizmet alanlarında eğitim almış olan hâkimler ve
Cumhuriyet savcıları arasından Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama
yapılır.
(2) Atamalarda istekli olanlarla daha önce bu görevlerde bulunmuş olanlara
öncelik tanınır.
(3) Herhangi bir nedenle görevine gelemeyen hâkimin yerine bu hâkim
görevine başlayıncaya veya Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yetkilendirme
yapılıncaya kadar o yerdeki hâkimlerden hangisinin bakacağı, birinci fıkrada
aranan nitelikler de gözetilerek adlî yargı adalet komisyonu başkanınca
belirlenir.
İKİNCİ BÖLÜM : CUMHURİYET SAVCILIĞI VE KOLLUK
CUMHURİYET SAVCILIĞI ÇOCUK BÜROSU
Madde 29 - (1) Cumhuriyet başsavcılıklarında bir çocuk bürosu kurulur. Cumhuriyet
başsavcısınca 28 inci Maddenin birinci fıkrasında öngörülen nitelikleri haiz
olanlar arasından yeterli sayıda Cumhuriyet savcısı, bu büroda görevlendirilir.
ÇOCUK BÜROSUNUN GÖREVLERİ
Madde 30 - (1) Çocuk bürosunun görevleri;
a) Suça sürüklenen çocuklar hakkındaki soruşturma işlemlerini yürütmek,
b) Çocuklar hakkında tedbir alınması gereken durumlarda, gecikmeksizin
tedbir alınmasını sağlamak,
c) Korunma ihtiyacı olan, suç mağduru veya suça sürüklenen çocuklardan
yardıma, eğitime, işe, barınmaya ihtiyacı olan veya uyum güçlüğü çekenlere
ihtiyaç duydukları destek hizmetlerini sağlamak üzere, ilgili kamu kurum ve
kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışmak, bu gibi durumları
çocukları korumakla görevli kurum ve kuruluşlara bildirmek,
d) Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmektir.
(2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, bu görevler çocuk bürosunda
görevli olmayan Cumhuriyet savcıları tarafından da yerine getirilebilir.
KOLLUĞUN ÇOCUK BİRİMİ
Madde 31 - (1) Çocuklarla ilgili kolluk görevi, öncelikle kolluğun çocuk
birimleri tarafından yerine getirilir.
(2) Kolluğun çocuk birimi, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen
çocuklar hakkında işleme başlandığında durumu, çocuğun veli veya vasisine veya
çocuğun bakımını üstlenen kimseye, baroya ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumuna, çocuk resmî bir kurumda kalıyorsa ayrıca kurum temsilcisine bildirir.
Ancak, çocuğu suça azmettirdiğinden veya istismar ettiğinden şüphelenilen
yakınlarına bilgi verilmez.
(3) Çocuk, kollukta bulunduğu sırada yanında yakınlarından birinin
bulunmasına imkân sağlanır.
(4) Kolluğun çocuk birimlerindeki personeline, kendi kurumları tarafından
çocuk hukuku, çocuk suçluluğunun önlenmesi, çocuk gelişimi ve psikolojisi,
sosyal hizmet gibi konularda eğitim verilir.
(5) Çocuğun korunma ihtiyacı içinde bulunduğunun bildirimi ya da tespiti
veya hakkında acil korunma kararı almak için beklemenin, çocuğun yararına
aykırı olacağını gösteren nedenlerin varlığı hâlinde kolluğun çocuk birimi,
durumun gerektirdiği önlemleri almak suretiyle çocuğun güvenliğini sağlar ve
mümkün olan en kısa sürede Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim
eder.
GÖREVLİLERİN EĞİTİMLERİ
Madde 32 - (1) Mahkemelerde görevlendirilecek hâkimler ve Cumhuriyet savcıları ile
sosyal çalışma görevlilerine ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube
müdürlüğünde görevli denetim görevlilerine, adaylık dönemlerinde Adalet
Bakanlığınca belirlenen esaslara uygun çocuk hukuku, sosyal hizmet, çocuk
gelişimi ve psikolojisi gibi konularda eğitim verilir.
(2) Mahkemelere atananların, görevleri süresince, alanlarında
uzmanlaşmalarını sağlama ve kendilerini geliştirmelerine yönelik hizmet içi
eğitim almaları sağlanır.
(3) Hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimin usûl ve esasları yönetmelikle
belirlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : SOSYAL İNCELEME
SOSYAL ÇALIŞMA GÖREVLİLERİ
Madde 33 - (1) Adalet Bakanlığınca mahkemelere, en az lisans öğrenimi görmüş
olanlar arasından yeterli sayıda sosyal çalışma görevlisi atanır. Atamada;
çocuk ve aile sorunları ile çocuk hukuku ve çocuk suçluluğunun önlenmesi
alanlarında lisansüstü eğitim yapmış olanlar tercih edilir.
(2) Mahkemelere atanan ve bu Kanun kapsamındaki tedbirleri uygulayan Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunda görevli sosyal çalışma görevlilerine
almakta oldukları aylıklarının brüt tutarının yüzde ellisi oranında ödenek
verilir.
(3) Bu görevlilerin bulunmaması, görevin bunlar tarafından yapılmasında
fiilî veya hukukî bir engel bulunması ya da başka bir uzmanlık dalına ihtiyaç
duyulması gibi durumlarda, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ile
serbest meslek icra eden birinci fıkrada öngörülen nitelikleri haiz kimseler de
sosyal çalışma görevlisi olarak görevlendirilebilirler.
(4) Hakkında sosyal inceleme yapılacak çocuğun, incelemeye tâbi tutulacak
çevresi mahkemenin yetki alanı dışında ise, davayı gören mahkemenin talimatına
bağlı olarak çocuğun bulunduğu yerdeki mahkemece inceleme yaptırılır.
Büyükşehir belediye sınırları içinde kalan yerlerde bu inceleme, davayı gören
mahkemeye bağlı olarak çalışan sosyal çalışma görevlilerince yapılabilir.
SOSYAL ÇALIŞMA GÖREVLİLERİNİN GÖREVLERİ
Madde 34 - (1) Sosyal çalışma görevlilerinin görevi;
a) Görevlendirildikleri çocuk hakkında derhâl sosyal inceleme yapmak,
hazırladıkları raporları kendilerini görevlendiren mercie sunmak,
b) Suça sürüklenen çocuğun ifadesinin alınması veya sorgusu sırasında
yanında bulunmak,
c) Bu Kanun kapsamında mahkemeler ve çocuk hâkimleri tarafından verilen
diğer görevleri yerine getirmektir.
(2) İlgililer, sosyal çalışma görevlilerinin çalışmaları sırasında
kendilerine yardımcı olmak ve çocuk hakkında istenen bilgileri vermek
zorundadır.
(3) Sosyal çalışma görevlilerinin, görevleri sırasında yaptıkları ve hâkim
tarafından takdir edilen masrafları Cumhuriyet başsavcılığının suçüstü
ödeneğinden ödenir.
SOSYAL İNCELEME
Madde 35 - (1) Bu Kanun kapsamındaki çocuklar hakkında mahkemeler, çocuk hâkimleri
veya Cumhuriyet savcılarınca gerektiğinde çocuğun bireysel özelliklerini ve
sosyal çevresini gösteren inceleme yaptırılır. Sosyal inceleme raporu, çocuğun,
işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak
davranışlarını yönlendirme yeteneğinin mahkeme tarafından takdirinde göz önünde
bulundurulur.
(2) Derhâl tedbir alınmasını gerektiren durumlarda sosyal inceleme daha
sonra da yaptırılabilir.
(3) Mahkeme veya çocuk hâkimi tarafından çocuk hakkında sosyal inceleme
yaptırılmaması hâlinde, gerekçesi kararda gösterilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : DENETİM
DENETİM ALTINA ALMA KARARI
Madde 36 - (1) Hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilen, kamu
davasının açılmasının ertelenmesi kararı onanan, hükmün açıklanmasının geri
bırakılması kararı verilen çocuğun denetim altına alınmasına karar verilebilir.
DENETİM GÖREVLİSİNİN GÖREVLENDİRİLMESİ
Madde 37 - (1) Denetim altına alınan çocukla ilgili olarak denetimli serbestlik ve
yardım merkezi şube müdürlüğü tarafından bir denetim görevlisi görevlendirilir.
Ancak, korunma ihtiyacı olan çocuklar veya suç tarihinde oniki yaşını
bitirmemiş suça sürüklenen çocuklar ile çocuğun aileye teslimi yönünde karar
verilmesi hâlinde, bu çocuklar hakkında denetim görevi gözetim esaslarına göre
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilir.
(2) Görevlendirme sırasında çocuğun kişisel özellik ve ihtiyaçları dikkate
alınır ve çocuğa kolay ulaşabilecek olanlar tercih edilir.
DENETİM GÖREVLİSİNİN GÖREVLERİ
Madde 38 - (1) Denetim görevlisinin görevleri şunlardır:
a) Kararla ulaşılmak istenen amacın gerçekleşmesi için çocuğun eğitim,
aile, kurum, iş ve sosyal çevreye uyumunu sağlamak üzere onu desteklemek,
yardımcı olmak, gerektiğinde önerilerde bulunmak.
b) Çocuğa eğitim, iş, destek alabileceği kurumlar, hakları ve haklarını
kullanma konularında rehberlik etmek.
c) İhtiyaç duyacağı hizmetlerden yararlanmasında çocuğa yardımcı olmak.
d) Kaldığı yerleri ve ilişki kurduğu kişileri ziyaret ederek çocuğun içinde
yaşadığı şartları, ailesi ve çevresiyle ilişkilerini, eğitim ve iş durumunu,
boş zamanlarını değerlendirme faaliyetlerini yerinde incelemek.
e) Alınan kararın uygulanmasını, bu uygulamanın sonuçlarını ve çocuk
üzerindeki etkilerini izlemek, tâbi tutulduğu yükümlülüklerin yerine
getirilmesini denetlemek.
f) Çocuğun gelişimi hakkında, üçer aylık sürelerle Cumhuriyet savcısı veya
mahkemeye rapor vermek.
(2) Denetim görevlisi, görevini yerine getirirken gerektiğinde çocuğun ana
ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse ve öğretmenleriyle
işbirliği yapar.
(3) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse
çocuğun devam ettiği okul, işyeri veya çocukla ilgili bilgiye sahip kurumların
yetkilileri, denetim görevlisine yardımcı olmak, görevi gereğince istediği
bilgileri vermek zorundadırlar.
(4) Çocuğun yakınları denetim görevlisinin yetkilerine müdahale edemezler.
DENETİM PLÂNI VE RAPORU
Madde 39 - (1) Çocuğa uygulanacak denetimin yöntemi, denetim görevlisince, sosyal
incelemeyi yapan uzman veya mahkeme nezdindeki sosyal çalışma görevlisi ile
birlikte, görevlendirmeyi takip eden on gün içinde hazırlanacak bir plânla
belirlenir.
(2) Denetim plânı hazırlanırken;
a) Çocuk hakkında alınan tedbirin amacı, niteliği ve süresi,
b) Çocuğun ihtiyaçları,
c) Çocuğun içinde bulunduğu tehlike hâlinin ciddiyeti,
d) Çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu kimse
tarafından çocuğa verilen desteğin derecesi,
e) Suça sürüklenmesi sebebiyle tedbir alınmış ise suç teşkil eden fiilin
mahiyeti,
f) Çocuğun görüşü,
Dikkate alınır.
(3) Denetim plânı, mahkeme veya çocuk hâkimince onaylandıktan sonra derhâl
uygulanır. Denetim görevlisi, kararın uygulama biçimi, çocuk üzerindeki
etkileri ile çocuğun ana ve babası, vasisi, bakım ve gözetiminden sorumlu
kimselerin veya kurumların çocuğa karşı sorumluluklarını gereğince yerine
getirip getirmedikleri, kararın değiştirilmesini gerektirir bir durum olup
olmadığı ve istenen diğer hususlarda her ay, ayrıca talep hâlinde mahkeme veya
çocuk hâkimine rapor verir.
DENETİMİN SONA ERMESİ
Madde 40 - (1) Denetim, kararda öngörülen sürenin dolmasıyla sona erer. Tedbirden
beklenen yararın elde edilmesi hâlinde denetim, sürenin dolmasından önce de
kaldırılabilir.
(2) Denetim, çocuğun başka bir suçtan dolayı tutuklanması veya cezasının
yerine getirilmesine başlanmakla sona erer.
SOSYAL İNCELEME VE DENETİM RAPORLARI HAKKINDA BİLGİ EDİNME
Madde 41 - (1) Sosyal inceleme raporu ile denetim plânı ve raporunun birer örneğini
çocuğun avukatı veya yasal temsilcisi Cumhuriyet savcısından, mahkemeden veya
çocuk hâkiminden alabilir. Çocuğa raporun içeriği hakkında bilgi verilir.
(2) Ancak, çocuk ve avukatı hariç olmak üzere birinci fıkrada gösterilen
kişilerin sosyal inceleme raporu ile denetim plânı ve raporu hakkında bilgi
sahibi olmasının çocuğun yararına aykırı olduğuna kanaat getirilirse, bunların
incelenmesi kısmen veya tamamen yasaklanabilir.
DÖRDÜNCÜ KISIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
UYGULANACAK HÜKÜMLER
Madde 42 - (1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk
Medenî Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu
ile 24.5.1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanunu hükümleri uygulanır.
(2) Denetim konusunda bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde, Denetimli
Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu hükümleri
uygulanır.
ÇOCUĞUN GİDERLERİ
Madde 43 - (1) Çocuk hakkında verilen koruyucu ve destekleyici tedbir
kararlarının giderleri Devletçe ödenir. Ödenecek miktar mahkemece verilecek bir
karar ile tespit edilir.
(2) Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre çocuğa bakmakla yükümlü olan
kimsenin malî durumunun müsait olması hâlinde, Devletçe ödenen meblağın tahsili
için ilgililere rücu edilir.
KAMU GÖREVLİSİ
Madde 44 - (1) Bu Kanun kapsamına giren görevlerle bağlantılı olarak kamu
görevlileri hakkında 2.12.1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu
Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.
KURUMLAR
Madde 45 - (1) Bu Kanunun 5 inci Maddesinde yer alan koruyucu ve destekleyici
tedbirlerden;
a) (a) ve (e) bentlerinde yazılı danışmanlık ve barınma tedbirleri Milli
Eğitim Bakanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve yerel
yönetimler,
b) (b) bendinde yazılı eğitim tedbiri Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
c) (c) bendinde yazılı bakım tedbiri Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme
Kurumu,
d) (d) bendinde yazılı sağlık tedbiri Sağlık Bakanlığı,
Tarafından yerine getirilir.
(2) Bakım ve barınma tedbirlerinin yerine getirilmesi sırasında ihtiyaç
duyulan kolluk hizmetlerinin yerine getirilmesi, çocukların rehabilitasyonu,
eğitimi ve diğer bakanlıkların görev alanına giren diğer hususlarla ilgili
olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yapılan her türlü
yardım ve destek talepleri Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, ilgili diğer bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından
geciktirilmeksizin yerine getirilir.
(3) Bu tedbirlerin yerine getirilmesinde kurumların koordinasyonu Adalet
Bakanlığınca sağlanır.
KADROLAR
Madde 46 - (1) Bu Kanun gereğince kurulacak mahkemelerin kuruluş ve çalışmaları için
gerekli sınıflardan yeteri kadar kadro temin edilir.
YÖNETMELİK
Madde 47 - (1) Bu Kanunun 5 ve 10 uncu Maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Adalet Bakanlığı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
tarafından müştereken, diğer Maddelerin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
ise Adalet Bakanlığı tarafından altı ay içinde çıkarılacak yönetmeliklerle
düzenlenir.
YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN HÜKÜMLER
Madde 48 - (1) 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 7.11.1979 tarihli ve 2253 sayılı
Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna
yapılan yollamalar, bu Kanunun ilgili hükümlerine yapılmış sayılır.
GEÇİCİ Madde 1 - (1) 2253 sayılı Kanun gereğince kurulan çocuk
mahkemelerinde derdest bulunan ve bu Kanun ile kurulan çocuk mahkemesinin
görevine giren dava ve işler, bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde çocuk
mahkemesine devredilir.
(2) Genel ceza mahkemelerinde görülmekte olan ve bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihte onsekiz yaşını doldurmuş olan sanıklar hakkındaki dava ve işler
çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemelerine devredilmez.
(3) Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde,
bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen
suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet başsavcılığı ve görevli
mahkemelerce bu Kanun hükümlerine göre yapılır.
(4) Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve
başlayıncaya kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları
görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır.
(5) Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde ilgili bakanlıklar ve bağlı
kuruluşlar bu Kanunun yürürlüğü tarihinden itibaren altı ay içinde koruyucu ve
destekleyici tedbirleri yerine getirmek üzere gerekli tedbirleri alır. Ayrıca,
ilgili bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar bu amaçla sivil toplum kuruluşlarıyla
işbirliğine gidebilirler.
YÜRÜRLÜK
Madde 49 - (1) Bu Kanunun;
a) Suça sürüklenen ve hakkında bakım tedbiri uygulanan çocuklar hakkında
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yerine getirilecek
hizmetlere ilişkin hükümler ile 5 inci Maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi
yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra,
b) 37 nci Maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5 inci
Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi yayımı tarihinden itibaren bir yıl
sonra,
c) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
YÜRÜTME
Madde 50 - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Sonraki > |
---|