1- "Noterlerin
hukuki/tazminat sorumluluğu", Noterlik Kanunu'nun 162. maddesinde "Stajiyer, kâtip ve kâtip
adayları tarafından yapılmış olsa bile noterler, bir işin yapılmamasından veya
hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı
sorumludurlar.
Noter, birinci fıkra gereğince ödediği miktar için, işin
yapılmaması, hatalı yahut eksik yapılmasına sebep olan stajiyer veya noterlik
personeline rücu edebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
2-
Görüldüğü üzere, anılan maddede kusurdan
sözedilmemiş, dolayısıyla noterlerin bu göreve dair kişisel sorumlulukları, kusursuz
sorumluluk esasına göre düzenlenmiş bulunmaktadır.
3-
1512 Sayılı Kanunun 162 maddesi uyarınca noterlerin
sorumluluğu için;
a- NOTERIN VEYA EYLEMLERINDEN SORUMLU OLDUĞU KIŞILERIN GÖREVLERIYLE ILGILI
BIR EYLEMLERI OLMALI;
b- BIR ZARAR BULUNMALI;
c- ZARAR DOĞURAN EYLEM HUKUKA AYKIRI OLMALI,
d-
ZARARLA EYLEM ARASINDA UYGUN
ILLIYET BAĞI bulunmalıdır.
4-
Anılan madde noterin kusursuz sorumluluğunu düzenlemekte ise de,
kusursuzluğun ispatı yerine zarar ile uygun nedensellik bağının kesildiğinin
kanıtlanması durumunda sorumluluğun ortadan kalkacağı açıktır.
5-
Doktrinde de değinildiği üzere, kusursuz sorumlulukta da
zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurunun veya mücbir sebep halleri gibi
illiyet bağını kesen bir durumun varlığının kanıtlanması halinde sorumluluktan
kurtulunabilecektir ( Tekinay S., Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Cilt 1, 1985
İst., Sayfa 764 vd; Kartal B., Noterlerin Hukuki Sorumluluğu ve Kusursuz
Sorumluluk, Yargıtay Dergisi, Cilt 24, Sayı 3, Sayfa 340 vd ).
6-
Uygun illiyet bağı ile belirtilmek istenen noterin veya
çalıştırdığı kişilerin yaptığı noterlik işlemlerinden dolayı zarar doğmuş
olmasıdır.
7-
Noterin sorumluluktan kurtulması için zararla eylem arasındaki
illiyet bağının kesildiğini kanıtlaması gerekir. Bu da ancak mücbir sebebin
varlığı veya üçüncü kişinin ağır kusuru veyahutta zarar görenin ağır kusurunun
bulunması ile mümkün olacaktır,
8-
Yasa koyucu Noterlik Kanunu'nun 162. maddesiyle genel nitelikteki
kusursuz sorumluluk ilkeleri dışında özel bir kurtuluş kanıtı getirmemiştir (
Kartal B, a.g.e., s. 349 vd ).