T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/12201
K. 2013/216
T. 16.1.2013
• FUZULİ İŞGALE DAYALI EL ATMANIN
ÖNLENMESİ DAVASI ( Birbiriyle Çelişen Tanık Beyanlarıyla Yetinildiği - Yemin
Delili Hatırlatılmak Suretiyle Davacının Yemin Deliline Başvurmamasına Hukuki
Bir Sonuç Bağlanarak Sonuca Gidilmemesi Gereği )
• EL ATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI (
Fuzuli İşgale Dayalı/Birbiriyle Çelişen Tanık Beyanlarıyla Yetinildiği -
Davalıların Yerleşim Yerlerinin Saptanması Gereği/Gerektiğinde Mahalli
Bilirkişiler Temin Edilip Keşif Yapılacağı )
• YEMİN DELİLİ ( Fuzuli İşgale
Dayalı El Atmanın Önlenmesi Davası - Birbiriyle Çelişen Tanık Beyanlarıyla
Yetinildiği/Yemin Delili Hatırlatılmak Suretiyle Davacının Yemin Deliline
Başvurmamasına Hukuki Bir Sonuç Bağlanarak Sonuca Gidilmemesi Gereği )
• KEŞİF ( Fuzuli İşgale Dayalı El
Atmanın Önlenmesi Davası - Gerektiğinde Mahalli Bilirkişiler Temin Edilip Keşif
Yapılacağı/Düzenlenen Sözleşme Tarihleri de Gözetilerek Fiilen Kimin Tasarrufu
Altında Olduğunun Belirleneceği )
4721/m.683
6100/m.288
ÖZET : Dava, fuzuli işgal hukuksal nedenine dayalı elatmanın
önlenmesi isteğine ilişkindir. Somut olayda birbiriyle çelişen tanık
beyanlarıyla yetinilmiş olup başkaca bir inceleme yapılmamıştır. Davanın
belirlenen nitelendirmesi ve olayların gelişimi karşısında, yemin delili
hatırlatılmak suretiyle davacının yemin deliline başvurmamasına hukuki bir
sonuç bağlanarak sonuca gidilmiş olması doğru olmamıştır. Davalıların yerleşim
yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetleri elde
edilmeli, ilgili nüfus müdürlüğünden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile
yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalıdır. Gerektiğinde
mahalli bilirkişiler temin edilip keşif yapılmak suretiyle yerinde çekişmeli
bölümün dava dışı adı geçen ile davalı arasında düzenlenen sözleşme tarihleri
de gözetilerek fiilen kimin tasarrufu altında olduğu belirlenmelidir.
DAVA : Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda,
yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından
yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi
Barış Bülbül'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp
düşünüldü:
KARAR : Dava, fuzuli işgal hukuksal nedenine dayalı elatmanın
önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan
delillerden; davacının 3684 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 1/15 hissesini
17.04.2009 tarihinde; dava dışı Z.A.'ın da 1/15 hisseyi 18.05.2010 tarihinde
davalı A.U.'dan satın almak suretiyle paydaş olduğu keza davalı A.'in de 13/15
hisse oranında paydaş bulunduğu, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti-kat irtifakı
kurulmayan bir binanın mevcut olduğu, dava dışı A.A. ile davalılardan A.U.
arasında düzenlenen 03.04.2009 tarihli taahhütname başlıklı harici belgede
davalı A.U. tarafından dava dışı A.A.'a kendisinin oturduğu dairenin üstündeki
dairenin satışının vaad edildiği, aynı taraflar arasında düzenlenen 29.04.2009
tarihli ibraname başlıklı belgede de anılan dairenin davacı S.'a
bırakılacağının kararlaştırıldığı görülmektedir.
Bu durumda, somut olayda sağlıklı bir sonuca
ulaşılabilmesi ve uyuşmazlığın çözümü, gerçekten davalı A.'in hangi dairede
ikamet ettiğinin, bu dairenin üstündeki dairenin hangisi olduğunun ve bunun da
kimin tasarrufu altında bulunduğunun duraksanmayacak biçimde saptanmasına
bağlıdır.
Oysa; somut olayda birbiriyle çelişen tanık
beyanlarıyla yetinilmiş olup başkaca bir inceleme yapılmamıştır. Davanın
belirlenen nitelendirmesi ve olayların gelişimi karşısında, yemin delili
hatırlatılmak suretiyle davacının yemin deliline başvurmamasına hukuki bir
sonuç bağlanarak sonuca gidilmiş olması doğru olmamıştır.
Hal böyle olunca; davalı A.U. ile oğlu M.U.'ın
yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah
senetleri elde edilmeli, ilgili nüfus müdürlüğünden sağlanan nüfus kayıt
örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılmalı, adres
değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılmalı, özellikle ilgili nüfus
müdürlüğü’nden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmeli,
ilgililerin su, elektrik, telefon, internet, doğalgaz gibi aboneliklerinin
hangi adreste kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtları ile
vergi kayıtları getirtilmeli, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve
kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, ilgililerin
ikamet ettikleri yer itibariyle geniş kapsamlı Jandarma Komutanlığı/Emniyet Müdürlüğü
araştırması yapılmalı, gerektiğinde mahalli bilirkişiler temin edilip keşif
yapılmak suretiyle yerinde çekişmeli bölümün dava dışı A.A. ile davalı A.U.
arasında düzenlenen sözleşme tarihleri de gözetilerek fiilen kimin tasarrufu
altında olduğu belirlenmeli, dosyada mevcut bilirkişi rapor içerikleri ile
mahkemece dinlenen tanıkların anlatımları dikkate alınmalı, böylelikle toplanan
kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre
hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde
bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın
reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Hal böyle olunca, davacının bu yöne değinen temyiz
itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun
geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince
BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.01.2013
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|