KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Medeni Hukuk »
Pazartesi, 29 Nis 2024

Boşanma davasında manevi tazminata hükmederken hakim, fiilin ağırlığını; kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, tarafların ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/7869

K. 2013/8732

T. 29.3.2013

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 29.3.2013 günü temyiz eden davalı S. G. vekili ve karşı taraf davacı A. G. vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : 1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 10.12.2009 tarihli ara kararıyla verilen tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devam edeceğinin ve infazının mümkün bulunmasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- )Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı orantısız ve çoktur. Daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

3- )Davalının yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.

4- )Müşterek çocuklardan A. 1997, A. 2004 doğumlu olup idrak çağındadırlar. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri gereğince küçüklerin görüşlerinin sorulması, lüzum görülmesi halinde 4787 Sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince maddede gösterilen uzmanlardan yardım alınması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek velayet hususunun sonucuna göre takdiri gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışın kalan bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 990 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 29.03.2013 tarihinde karar verildi.

Tags: aile hukuku danışmanı | avukatlık kanunu | avukatlık ücreti | boşanma avukatı | boşanma davası | boşanmada nafaka talebi | çağlayanda boşanma avukatı | çocuklar için nafaka talebi | istanbulda boşanma avukatı | iştirak nafakası | perpa boşanma avukatı | ümraniye boşanma avukatı | ümraniyede boşanma avukatı | yoksulluk nafakası talebi


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.