KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Ceza Hukuku »
Cuma, 29 Mar 2024

Asker kişi sanık hakkında “amire hakaret” suçu nedeniyle açılan kamu davasının, suçun askeri suç olması nedeniyle yargılama aşamasında askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilgi kesilmiş olsa dahi ASKERİ YARGI yerinde görülmesi gerekİR

T.C

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

CEZA BÖLÜMÜ

ESAS NO : 2013/6

KARAR NO : 2013/9

KARAR TR : 11.03.2013


ÖZET : Asker kişi sanık hakkında “amire hakaret” suçu nedeniyle açılan kamu davasının, suçun askeri suç olması nedeniyle yargılama aşamasında askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilgi kesilmiş olsa dahi ASKERİ YARGI yerinde görülmesi gerektiği hk.

K A R A R

 Davacı : K.H.

 Mağdur : S.Ç.

 Sanık : H.İ.E.

O L A Y : Tekirdağ 2. Mknz. P. Tb. Muh. Des. Bl. Komutanlığı emrinde görevli sanık P. Er H.İ.E.’in, 29.10.2011 günü, 21:00 – 23:00 saatleri arasında Mehmetçik Kültür Merkezi nöbetçisi olduğu sırada, nöbetin bitimine on beş dakikadan fazla bir zaman olduğu halde nöbet yerini terk ederek 2. bölüğün arka tarafından nöbet yerine gelmekte olan değiştirici P. Onb. S.Ç.’e yönelerek, “nerde kaldın lan sen, s…………seni adam gibi nöbet değişimini yapsana, ama aslında seni değil nöbetçileri s……. gerek” dediği ve yanlarına geldiğinde de garaj nöbetçisi olarak görevlendirilen P. Er Ö.Ö.’ya küfür ve hakaretlerde bulunduğu, elindeki tüfekle dudağına vurup yaraladığı, böylece, kasten yaralama, alenen hakaret ve amire alenen hakaret suçlarını işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2,3-e, 125/1,4, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 85/1,3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 2.12.2011 gün ve E:2011/1094, K:2011/542 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

5. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 22.3.2012 gün ve E: 2012/187, K:2012/101 sayıyla, sanığa yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

TEKİRDAĞ 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 17.7.2012 gün ve Dosya No:2012/410, K:2012/256 sayıyla; sanık hakkında “kasten yaralama, alenen hakaret” suçları nedeniyle açılan kamu davasını ayrı bir esasa kaydettikten sonra, tefrik edilen ”“amire hakaret” suçu nedeniyle açılan kamu davasında, yüklenen eylemin “askeri suç” olması nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle sadece bu suç açısından görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler; Ahmet DURU, Ahmet KARADAVUT, Dilaver KAHVECİ, Turgut SÖNMEZ, Haluk ZEYBEL, A. Zeki LİMAN’ın katılımlarıyla yapılan 11.3.2013 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Hulusi GÜL’ün davanın çözümünün askeri yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

 a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

 b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

 c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun “Amir ve mafevkine hakaret edenlerin cezaları” başlığı altında düzenlenen 85. maddesinde, “1. (Değişik: 22/3/2000-4551/21.md.) Bir amire veya üste hakaret eden üç aydan bir seneye kadar hapis cezası ile, hakaret hizmet esnasında yahut hizmete müteallik bir muameleden dolayı vuku bulursa altı aydan üç seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

2. Hakaret bir maddei mahsusa tayini ile vukua gelmiş ise altı aydan beş seneye kadar hapsolunur.

 3. Hakaret umuma teşhir olunmuş yazı, resim veya sair neşir vasıtalariyle veya resmi makamlara verilipte üzerine muamele cereyan etmiş evrak ile yapılmış ise bir seneden beş seneye kadar hapsolunur” hükmü yer almaktadır.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, askeri yargı yerince verilen görevsizlik kararında, “amire hakaret” suçunun askeri suç olmadığı gerekçesine yer verilmiş ise de, unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar kapsamında bulunan “amire hakaret” suçunun “askeri suç” olduğu kuşkusuzdur.Bu durumda, olay tarihinde asker kişi olan sanığı, yargılama aşamasında terhis edilmiş olsa dahi,işlediği ileri sürülen askeri suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, davanın askeri yargı yerinde görülmesi ve 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ASKERİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle 5. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin 22.3.2012 gün ve E: 2012/187, K:2012/101 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.3.2013 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Tags: 1632 sayılı kanun | 353 sayılıkanun | asker avukatı | asker kişi | asker kişinin yargılaması | askeri ceza avukatı | askeri ceza kanunu | askeri suç | çağlayanda ceza avukatı | ceza avukatı | ceza kanunu | istanbulda askeri ceza avukatı | istanbulda ceza avukati | olumsuz görev uyuşmazlığı | perpada ceza avukatı | uyuşmazlık mahkemesi


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.