KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Medeni Hukuk »
Cuma, 19 Nis 2024

Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında tapu kayıtları ile veraset ilamı uyumlu olduğundan ve yeterli ispat sağlandığından ayrıca tanık delili aranmasına gerek yoktur.


T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/8071

K. 2012/9215

T. 5.7.2012

ÖZET : Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.Dosya içerisindeki belge ve delillere göre tapu malikinin kimlik bilgileri ile nüfus kayıtları arasında paralellik bulunduğu, dolayısıyla soyadının da “Töz...” olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki nüfus kayıtları ve veraset ilamıyla ayrıca tapu kayıtları ve dayanakları kadastro tutanaklarıyla belgelenen bu hususun ayrıca tanık delili ile de kanıtlanması gerekmez.Davacı vekilinin kesin mehile rağmen delil ve tanık bildirmediği, mevcut delillerin de davanın ispatına yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddi hatalıdır.

DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların tapu sicilindeki “Mehmet kızı, Akide H.” biçimindeki kimlik bilgilerinin “Mustafa kızı, Akide T.” olarak düzeltilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin hükmü temyiz etmesi üzerine Dairemizce; … tapu kaydında isim düzeltme davaları kamu düzenine ilişkin davalardan olduğundan, taraf kanıtları yanında re’sen araştırma ve inceleme de yapılabilir. Somut uyuşmazlıkta, davacılar dava dilekçesinde; davalı tapu sicil müdürlüğü 01.11.2010; davalı belediye de 27.09.2010 tarihli dilekçeler ile kanıtlarını bildirmiştir. Tapu sicil müdürlüğünün kanıtları içerisinde yer alan, G. Ö. ve arkadaşları tarafından tapu sicil müdürlüğüne karşı 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlardaki paydaş “Mustafa oğlu, Yusuf” kaydının düzeltilmesi istemi ile Manisa 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/286E. 2005/573K. sayılı dosyasında dava açılmıştır. Anılan bu dosya içerisindeki eldeki davanın konusu taşınmazların geldi kaydını oluşturan 169 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağının çevirisinin yapıldığı ve nüfus kayıtları bulunduğu görülmektedir. Mahkemece, dosya içerisinde bulunan bu kanıtlar değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tapu sicil müdürlüğü hakkındaki davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş …” gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekilinin kesin mehile rağmen delil ve tanık bildirmediği, mevcut delillerin de davanın ispatına yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.

Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dairemizin bozma ilamı gereğince çevirisi yapılan dava konusu taşınmazların geldi kaydını oluşturan 169 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağına göre Akide hanım Hüseyin eşi olduğu ve Yusuf, Hasan, Ali ve Mustafa isimli çocuklarının bulunduğu, yine Akide’nin nüfus kayıtlarının incelenmesi sonucunda soyadının “Töz...” olduğu, Mustafa kızı olduğu, annesinin ölü olduğu, yine Ali, Hasan ve Yusuf Töz... isimli çocuklarının bulunduğu, Akide’nin oğlu Mustafa’nın mirasçılarını gösteren veraset ilamında da Mustafa’nın Hüseyin ve Akide oğlu olduğu, Hasan, Yusuf ve Ali isimli kardeşleri ile bunların alt soyları açıkça gösterilmiştir.

Dosya içerisindeki belge ve delillere göre davacıların murisi Akide’nin tapu kayıtlarında eşi Hüseyin’den olma çocukları Yusuf, Hasan, Ali ve Mustafa ile paylı olarak malik bulunduğu, Hüseyin dışında başkası ile ikinci bir evliliği olmadığı, tapu malikinin kimlik bilgileri ile nüfus kayıtları arasında paralellik bulunduğu, dolayısıyla soyadının da “Töz...” olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki nüfus kayıtları ve veraset ilamıyla ayrıca tapu kayıtları ve dayanakları kadastro tutanaklarıyla belgelenen bu hususun ayrıca tanık delili ile de kanıtlanması gerekmez.

Mahkemece, dosya kapsamına, mevcut delil durumuna göre davanın kabulüne karar vermek gerekirken, davacı vekilinin kesin mehile rağmen delil ve tanık bildirmediği, mevcut delillerin de davanın ispatına yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 05.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Tags: bursa tapu avukatı | deliller | hmk | ispat | istanbul avukat | istanbul tapu avukatı | perpa avukat | tanık | tanık delili | tapu | tapu kaydı | tapu kaydının düzeltilmesi


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.