KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Borçlar Hukuku »
Cumartesi, 20 Nis 2024

Motorsiklet kullanan kişinin ambulansın çarpması ile ölümene karşılık mirasçılarınca açılacak tazminat davası adli yargıda görülür.

Trafik kazaları sonucu açılacak davalarda danışmanlık için  TIKLAYINIZ.


T.C.

YARGITAY

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

E. 2013/710

K. 2013/816

T. 13.5.2013

OLAY : Davacılar vekili Sağlık Bakanlığı, F.B., G. Sigorta AŞ.yi davalı olarak göstermek suretiyle özetle, 17.06.2010 tarihinde davacıların miras bırakanı C.Ç.'ın kullandığı 46 KE … plakalı motosiklete, davalılardan F.B.'nın kullandığı ve diğer davalı Sağlık Bakanlığına ait 46 FE … plakalı acil servis ambulansının çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, kaza neticesinde C.Ç.'ın vefat ettiğini, 46 FE 112 plakalı ambulansın diğer davalı G. Sigorta AŞ tarafından 000829 nolu zorunlu mali sigorta poliçesi ile 02.02.2010 tarihinde sigortalandığını, davacılarda meydana gelen zararlardan, davalı F.B.'nın kazaya sebebiyet verdiği için, Sağlık Bakanlığı'nın ise araç sahibi işleten sıfatının bulunduğunu ve kusursuz sorumluluk gereği sorumlu olduğunu, diğer davalı G. Sigorta AŞ.nin ise poliçenin kapsadığı riziko ile davacıların uğradıkları maddi zararlar yönü ile kusursuz sorumlu olduğunu belirterek, olay sebebiyle davacıların uğradıkları maddi zararların tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL'nin kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılar Sağlık Bakanlığı, F.B., G. Sigorta AŞ.den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar için toplam 210.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, davalılar Sağlık Bakanlığı ve F.B.'dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Kahramanmaraş 3.Asliye Hukuk Mahkemesi: 21.03.2012 gün, E:2011/45, K:2012/112 sayı ile özetle, 6100 sayılı HKM.nun 3.maddesinin iptal edilmiş olması karşısında ve de TC Anayasasının 129.maddesinin 5.fıkrası gereğince memurlar ile diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davalarının kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlarına uygun olarak ancak idare aleyhine açılabileceği, dolayısıyla davanın idari yargıda ancak Sağlık Bakanlığına karşı yöneltilebileceğinden bahisle, davalılar Sağlık Bakanlığı ve F.B. yönünden davanın görev yönünden reddine karar vermiş ve karar kesinleşmiştir.

Davacılar vekili Sağlık Bakanlığını davalı olarak göstermek suretiyle bu kez idari yargı yerinde dava açmıştır.

Gaziantep 2.İdare Mahkemesi: 28.02.2013 gün, E:2012/1234 sayı ile özetle, 2918 sayılı Yasanın ‘'Görevli ve Yetkili Mahkeme'' başlıklı 110.maddesinin ilk fıkrasında; ‘'İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu kanun hükümleri uygulanır.'' hükmüne, geçici 21.maddesinde ise bu kanunun 110.maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz.'' Hükmüne yer verildiğini belirterek, Karayolları Trafik Kanununa dayanılarak istenilen maddi ve manevi tazminata ilişkin davanın adli yargı yerinin görev alanına girdiğinden bahisle, dava dosyasının 2247 sayılı Yasanın 19.maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Serdar ÖZGÜLDÜR'ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Sedat ÇELENLİOĞLU ve Ayhan AKARSU'nun katılımlarıyla yapılan 13.5.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; adli ve idari yargı yerleri arasında, davalı Sağlık Bakanlığı açısından 2247 sayılı Yasa'nın19.maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının, son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK'ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M. BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR'ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : Dava, davacıların miras bırakanı C.Ç.'ın, olay günü kullandığı motosiklet ile davalı idareye ait olan ambulansın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında, C.Ç.'ın ölümü nedeniyle meydana geldiği belirtilen maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; 10. maddesinde, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmanın gerekli görülen kavşaklara ve yerlere trafik ışıklı işaretleri, işaret levhaları koymak ve yer işaretlemeleri yapmanın Belediye Trafik birimlerinin görev ve yetkileri arasında olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, 17.06.2010 tarihinde müteveffa C.Ç.'ın kullandığı motorsikletin, Sağlık Bakanlığı'na ait olup F.B.'nın kullanımında olan ambulans ile çarpışması sonucu meydana gelen ölümlü trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Belediye aleyhine idare mahkemesinde açılan başka bir tazminat talepli tam yargı davasında, İdare Mahkemesi 2918 sayılı Yasanın 110.maddesinin 1.fıkrasının birinci ve ikinci cümlelerinin Anayasaya aykırı olduğu kanısına varmış, İdare Mahkemesinin bu iki cümlenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi 8.12.2011 gün ve E:2011/124, K:2011/160 sayı ve 8.11.2012 gün ve E:2012/118, K:2012/170 sayılı aynı içerikli iki kararı ile; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun'dan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceği öngörülmektedir. İtiraz başvurusunda bulunan mahkeme ise idare mahkemesi olup davaya bakmakta görevli ve yetkili mahkeme değildir.

Başvurunun Mahkeme'nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.” kararına varmıştır.

Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin benzer bir konuda İdare Mahkemesi'nin davaya bakmakla görevli bulunmadığı yolundaki kararları gözetildiğinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlanarak trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla oluşan trafik kazası nedeniyle açılacak sorumluluk davalarının görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu; meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiğinden, Gaziantep 2. İdare Mahkemesi'nin başvurusunun kabulü ile, Kahramanmaraş 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Gaziantep 2. İdare Mahkemesinin, BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 21.03.2012 gün, E:2011/45, K:2012/112 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 13.05.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Tags: araç işleten | caglayan avukat | davacının tam kusurlu olması | kara yolları trafik kanunu | perpa avukat | şişli avukat | trafik kazası | trafik kazasında kusur | zmss


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.